top of page

Yeni nesil ebeveynler ve çocuk psikolojisine etkisi

Çocukları adına her şeyi yapmaya çalışan onlara müdahale eden, onlara bu amaçla hiçbir sorumluluk vermeyen anne babalara takılan adıyla helikopter ebeveynlik Amerika’da oluşan bir kavram. Ancak son 5-10 senedir ülkemizde de helikopter ebeveynlik tarzı gelişmeye başladı. Bununla birlikte yine Dr. Jean M. Twenge tarafından kaleme alınan “ Ben Nesli” kitabı da çarpıcı gerçeklere imza atıyor. Amerikada 1970 sonrası doğan bireyler ben nesline dahil edilse bile kişisel yorumum ülkemizde 1990 sonrası doğumlularda yoğun olarak ben nesli etkileri görülmekte. Ama unutulmaması gereken ayrıntı, ben neslini yaratan ebeveyn tutumlarıdır.

Ülkemiz koşulları ve toplumsal karakterimiz göz önünde bulundurulduğunda elbette farklı bir ebeveynlik tarzı ortaya çıkmaktadır. Çalıştığım vakalar ve yaptığım görüşmeler gittikçe artan bu durumun, gelecek nesiller için bir sorun olacağı kanaatini uyandırmakta. Çünkü bireysel sorumlulukları almaktan uzak olarak yetiştirilen çocukların ileride daha büyük sorumlulukları almada zorlanabileceğini düşünmekteyim.

Özellikle medyaya yansıyan pek çok acı haber aileler üzerinde olumsuz etki yaratmaktadır. Aileler, dış dünyadan korktuğu için çocuklarını daha kontrol edebilecekleri ortamlarda tutmaya çalışmaktadırlar. Bu durum da kaçınılmaz olarak kontrol edilebilir ortamlarda olan çocuklar yetiştirilmesine zemin hazırlar.

Anne ve babanın her şeyden önce arkadaş olması doğru olarak gösterilmiştir. Pek çok aile çocuklarının anne babası değil arkadaşı olduğuna inanmıştır. Arkadaşların hayata hazırlamak, eğitmek gibi bir misyonu yokken ailelerin bu misyonu vardır ve bu nedenle göz ardı edilmiştir. Medya, diziler ve programlar çocuk eğitiminde akıl hocası haline getirilmiştir.

Çocuk yetiştirme tarzlarının değişimi desteklenmiştir. Disiplin, baskı ve şiddet ile, iyi anne ve babalık da çocuğun mutlu edilmesi ile eş tutulmuş, çocuğun mutlu edilmesi tek amaç haline getiriliştir. Hayata hazırlanması gereken çocuklar ne yazık ki sadece mutluluk ve mutsuzluk duygusu üzerine kurulu bir ortama bırakılmıştır. Elbette mutlu olmaları istendik bir durumdur. Ancak hayat, her zaman mutluluk duygusunu beslememektedir. Sadece mutluluk peşinde olan çocuklarımız kural ve düzenin hâkim olduğu ortamlarda- ki bu genellikle okullar olmaktadır- kaygı ve pek çok duygusal ve davranışsal sorunlar yaşamaktadırlar. Bu durum akademik yaşantılarına da yansımaktadır. Bununla beraber, sevmediği takdirde hiçbir şeyi yapmayan bir nesil de yetişmektedir. Sevmezse ve kendisini mutlu etmezse asla ve asla bir adım atmayan gençler hayatlarını sağlıklı şekilde devam ettirmekte zorlanabilmektedirler.

Çocukların en ufak başarıları adeta atomu parçalamışçasına tepki görmektedir. Elbette küçük başarılar desteklenmelidir ancak burada çocuklara nasıl bir mesaj verildiğinde göz önünde bulundurulmalıdır. Çocuklar “sen her şeyin en iyisini yaparsın, çalışmadan bile başarılısın, bir sorun varsa bunun sorumlusu sen olamazsın” şeklinde alabildikleri mesajlar nedeniyle emek harcamadan her şeyi elde edebilecekleri hissine sahip olmaya başlamışlardır. Sadece istediği için üniversiteye girebileceğine inanan gençlerimizin olmasında bu algıların etkisi göz ardı edilemez. Bu nedenle başarıların takdir edilmesi, çocuğun yüreklendirilmesi noktasında dengenin kurulması, emek harcamanın takdir edilmesi çok önemlidir.

Aileler çocuklarının hataları kabul etmeme eğilimindedirler. Çünkü çocuk eleştirildiğinde bilirler ki aslında asıl eleştirilen anne ve babalardır. Çözülemez gibi görünen ama bazı ufak ev içi kuralların ve anne baba tutumlarının değişimi ile çözülebilecek problemler çeşitli sebeplere (depresyon, okul, öğretmen, arkadaş v.b.) bağlanılmaktadır.

İyi anne baba olmak çocukların tüm sorumluluklarını onlara öğretmek ve bu durumlarda da desteklemek demektir. Kendi başına iş yaptığında övülmesi ve yüreklendirilmesi çocuk için değerlidir. Ancak mevcut sistem içerisinde ödevlerin bile yoğun olarak anne babalar tarafından yapılması çocuklara zarar vericidir. Yaşına uygun sorumluluklar vererek hayata hazırlanmalarının sağlanması anne ve babaların asli görevledir.

Çocuklarına iyi ebeveynlik yapma adına hayata hazırlanmalarına, yorulmalarına, bazen ağlamalarına, düşmelerine, tökezlemelerine, mutsuz olmalarına izin vermeyen, çocuklarının yapması gereken tüm işleri yaparak onların sadece fiziksel olarak büyümelerini hedefleyip olgunlaşmalarına fırsat vermeyen bireylere farkındalık kazandırmak önemli ve gereklidir.


Featued Posts 
Recent Posts 
Find Me On
  • Facebook Long Shadow
  • Twitter Long Shadow
  • YouTube Long Shadow
  • Instagram Long Shadow
Other Favotite PR Blogs
Serach By Tags
Henüz etiket yok.
bottom of page