top of page

Sorun Sende Değil Bende

Ruh sağlığı uzmanlarından yardım alan bireylerin sayısı gün geçtikçe artıyor. Sağlık Bakanlığı istatistiklerine göre, ruh sağlığı alanında 2009 yılında yaklaşık olarak 3 milyon olan başvurular 2013 yılında 9 milyona çıktı. Bu üç kat daha fazla ruh sağlığımızın bozulduğunu gösteriyor. Elbette bunda toplumun mutsuz olması, sosyolojik, ekonomik ve teknolojik etkenlerin payı oldukça fazla. Ailelerin de çocuklarının daha iyi bir hayat sürmesi, başarılı olması ve ruh sağlıklarının dengeli hale gelmesi konusunda yardım alma ve uzmana başvurma sayılarında da artış oldu. Bizler de okullarda pek çok aile ile bir araya gelerek çocuklarının okul başarıları ve farklı sorun alanları hakkında görüşmeler ve çalışmalar yapıyoruz.

Çağımızda, bireylerin gelişen ve değişen yaşam koşulları nedeniyle zorlanması ve bu konuda çıkış araması da oldukça doğal. Bazı ebeveynler, kendi tutum ve davranışlarının çocuklarda sorunlara yol açabileceğini, tutarsız ebeveyn tutumları, anne baba arası tutum farklılıkları gibi durumların çocuklarının daha da kafasını karıştırabileceğini ve davranışsal sorunlara yol açabileceğini göz ardı ediyorlar. Kurallar koyamadığımızda bile çocuklarda sorun arıyoruz. Ailelerle çalışılarak, aile içinde oluşan sorunların kökenlerinin giderilmesi gerektiğini düşünüyorum.

Ailelerde değişim sağlayamadığımız zamanlarda da çocuklarda da değişimi göremiyoruz ne yazık ki. Aileler, kalıplaşan hatalarından arınmaya çalışmak yerine bir noktadan sonra da psikiyatristlerin yolunu tutuyorlar, bu çocuk düzelmiyor diye. Uzmanlardan alınan psikolojik desteklerle beraber ilaç kullanımı sayılarında da artış düşündürücü durumda. Dişiniz ağrıdığında ağrı kesiciler içerek çürüğünüzle yaşamaya devam etmeye benziyor bu durum. Evet, çocuklar bu zorlu dönemlerde medikal desteğe de ihtiyaç duyabiliyorlar. Ama ailelerde de şöyle bir düşünce oluşuyor. “Çocuğuma sakinleştirici verdiler. Sorun başkaymış”. Aileler birden rahatlıyor. Kendisini aklanmış hissediyor ve aynı davranışları sergilemeye devam ediyor. Suçlu, çocuğu bu hale getiren durum, depresyon oluveriyor. Ama bu çocuk bu yaşta niye bu durumla uğraşmak zorunda kalıyor sorusu akıllara hiç gelmiyor. Çocuk doktorunun belirlediği süre ve ölçülerde kullanıyor ilaçlarını normalleşiyor. Altta yatan etkenler halen orada duruyor, hatta gittikçe de büyüyor. Ergenlik döneminin başladığı anlardan itibaren ilaç desteği almaya alışan bünyeleri hayatın diğer zorluklarında ne yapıyor dersiniz? Tabi ki ilaç almaya devam ediyor. Çocuklarımızı ilaçlara boğmak yerine anne babalar olarak bizler destek alsak aslında sorunlarda kökünden çözülebilir. Anne ve babaların farkındalığını arttırarak ve tutumlarını düzelterek pek çok çocuk sağlıklı bir ruh haline sahip olabilir.

Tıbbi ve medikal desteğe asla karşı değilim. Bireylerin sağlıklı düşünebilmesi ve doğru kararlar alabilmeleri için gereken durumları zaten psikiyatristler değerlendirmekteler. Ancak sözüm ilaç alındığında her şeyin düzeleceğine, gündelik ve aşılabilecek yapıdaki sorunlarda bile ilaç almak gerektiğine inanan ve sergiledikleri sağlıksız tavırlar nedeniyle çocuklarının zihinlerini bu zorlu hayatta daha da karıştıran yetişkinlere. Bu süreçte hatalı veya işlemeyen durumların tespit edilerek elden geldiğince onarılması gerekli kanımca. Anne babalık yaşadıkça öğreniliyor. Bu nedenle hiçbirimiz mükemmel değiliz. Önemli olan hatalarımızı ve yanlışlarımızı görebilmek ve bunları ortadan kaldırmak için de elimizden geleni yapabilmek. İlaçlarla düzelen bireylerin tekrar aynı sorunları yaşamamaları için mutlaka uzmanların söylediklerine ve tavsiyelerine kulak verilmeli. İlaç desteğiyle beraber ailelere davranışsal eğitimler ve sağlıklı ebeveynlik tutumları mutlaka aktarılmalı ki ilaçlarla sağlanan ruh sağlığı dengesi bir ömür boyu devam ettirilebilsin.


Featued Posts 
Recent Posts 
Find Me On
  • Facebook Long Shadow
  • Twitter Long Shadow
  • YouTube Long Shadow
  • Instagram Long Shadow
Other Favotite PR Blogs
Serach By Tags
Henüz etiket yok.
bottom of page